Forum Fix
Forumdan daha iyi faydalanabilmek için giriş yapmanız gerekiyor eğer üye değilseniz 1 dakikanızı ayırıp üye olabilirsin.

ForumFix...
Forum Fix
Forumdan daha iyi faydalanabilmek için giriş yapmanız gerekiyor eğer üye değilseniz 1 dakikanızı ayırıp üye olabilirsin.

ForumFix...
Forum Fix
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ForumFix - Türkiyenin En Kapsamlı Forumu
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Felsefe Sözlüğü

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Felsefe Sözlüğü   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:13 pm

Burada Felsefe İle İlgili Aradığınız Bütün Terimleri Bulabilceksiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: "V" Ön Harfli Felsefe Terimleri   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:14 pm

Varsayım Nedir?

İrdelenmeksizin doğru sayılan ilke, önerme ya da ön dayanak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Varoluşçuluk Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:14 pm

Alm. Existenzialismus, Fr. existentialisme, İng. existentialism
Varoluşçu felsefe düşüncesini temel olarak alan bütün düşünsel uğraşılara verilen ad. Danimarkalı düşünür Kierkegaard'ın büyük ölçüde başlattığı, aynı zamanda felsefenin öteden beri ele aldığı sorunları kökten yenilemeye çalışan, günümüz Avrupa'sının bir çok düşünürünün yaşattığı akım.

Varoluş felsefesinde, varlık sorunu insan olma sorunuyla bir bağlantı içine getirilir; bunun yanında felsefe yapmanın kaynağı olarak insan, varoluşu, sonluluğu, zamana bağlı oluşu ve tarihselliği içinde, yeni-bir düşünme tutumu ile ele alınır; özellikle insan varoluşunun anlamı söz konusudur. Varoluşçuluk dünyada bulunan insan varoluşundan kalkarak onu kendine yabancılaşmadan kurtarmayı ister; özgürlüğü içinde insanın varoluşu ve insanın kendini ger. çekleştirmesi söz konusudur bu felsefede.

1. Fransa'da bir felsefe - edebiyat akımı olarak biçim almıştır. Başlıca temsilcisi J. P. Sartre'a göre: "Varoluş özden önce gelir." ve her bir kimseye bir öz kazandırmayı sağlayacak özgürlükle özdeştir; "İnsan ne ise o değildir, ne olmuşsa odur." İnsan kendini kendi yapar, daha önce kazandığı bazı belirlenimlerin elverdiği ölçüde kendine biçim verir, kendini oluşturur.

(Fransa'da başka temsilcileri: A, Camus, Merlaeu-Ponty, Simone de Beauvoir); Hıristiyan varoluşçuluğun başlıca temsilcisi: Gabriel Marcel.

2. Almanya'daki başlıca temsilcileri: Martin Heidegger ve Karl Jaspers. Heidegger'e göre "İnsanın özü varoluşundadır." yani "dünyada-olma"sındadır. Yalnızca insan "gerçek varoluş"tur. Çünkü yalnız insan var olanın (kendisinin) sınırlarını aşıp varlığa adım atabilir. Yalnız insan var olan olarak kalmaz, kendini var olan olarak anlayabilir: bütün öteki şeyleri anlayabilmesinin temeli de budur. Böyle olunca varlıkbilim bütün öteki bilimlerin dayanağıdır; Heidegger ağırlık özeği ahlak felsefesi ve insanbilim ile ilgili sorunlar olan her varoluşçu felsefenin karşısına bilinçli olarak bir varoluşçu varlıkbilim koymak ister; böylece varlığı var- oluşta arayarak felsefenin temel sorunu olan varlık felsefesine dönmüş olur. Varlığın (Sein) araştırılması gereken yer varoluştur (Existenz). İnsanın özü varoluşunda olduğuna göre, varoluştan kalkarak varlık sorusu yeniden düzenlenmelidir.

Ancak Heidegger bir varlıkbilim değil de, yalnızca ilerideki evrenşel varlıkbilime olanak sağlayacak bir hazırlık olmak üzere bir "temel varlıkbilim" (Fundamentalontologie) kurmak ister. Varoluş (Existenz) de Heidegger'e göre:İnsanın varlık sorusunu sormakla doğrudan doğruya bir bağlantı kurduğu kendi varlığıdır.

Buna karşılık Jaspers, her varlıkbilimde, varoluşsal olanın bir katılaşması ve yozlaşması tehlikesini görür; onun yöntemi varoluşu açma, aydınlığa çıkarma ( varoluş aydınlanması) yöntemidir; ama, kendi felsefesinin salt bir varoluş felsefesi olduğunu ileri sürmekle birlikte, kendisi de bilincin ötesine geçen (transsendens) bir fizikötesine yönelişiyle varoluş felsefesinin dışına çıkar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: "U" ÖN HARFLİ FELSEFE TERİMLERİ   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:17 pm

Utulitarizm Nedir?

Etikte bir eylemin doğruluğunu etkilediği kişilere getirdiği mutlulukla ölçen görüş.

İngiliz düşünürleri Jeremie Bentham'ın temellerini atıp John Start Mill'in geliştirdiği utilitarizm öğretisine göre ahlakın ölçütü yarardır. Mill “felsefenin doğuşundan beri düşünürlerin en üstün "iyi"nin ne olduğunu aradıkları ve bunu Bentham'la birlikte bulduğunu savunur. Ve en üstün iyi yarardır ve iyiyi kötüden ayırmak için yararlı olup olmadığına bakılmalıdır der.

Utilitarizm herhangi bir eylemin yalnızca o eylemde bulunan kişiye değil herkese yarar sağlanmasına doğruluk ölçütü olarak alır.

Bentham ve Mill'e göre mutlak iyi haz duygusunun acıya yalnızca yararlılık ilkesi ışığında yorumlandıklarında anlamlıdır. İnsan davranışının tek amacı haz duygusunu arttırmak olduğunda herhangi bir davranışın doğruluğunun ya da gerekliliğinin belirlenmesinde alınacak ölçüt de bu mutluluk hedefi açısından yararlıdır. En çok sayıda kişiye en yüksek düzeyde mutluluk” sağlayacak eylem özellikle yaşama alanında önemli rol oynar. Yasa koyucu toplumdaki bireyler en üst düzeye çıkarmaya çalışır. Benzer biçimde bireyin öbür topluluk üyelerine zarar vermesini engellemek için de caydırıcı cezalar belirler. Bu ceza kötüdür fakat daha büyük bir kötülüğü önlediğinden yaralı görülebilir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe Sözlüğü   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:18 pm

Usçuluk Nedir? ,
,
Alm. Rationalismus, Fr. rationclisme, İng. rationalism, Lat. ratio = us, es. t. akliye

Us bilgisine dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşmede ve tümdengelimli çıkarımlarda bulan öğretilerin genel adı.

1. Bilgi öğretisinde usculuk, bilginin usa, anlığa, düşünceye dayandığını ileri sürer. Usta gerçekliğin bilgisini veren önsel kavramlar ve önsel önermeler vardır.

Eski Yunan filozoflarından bir çoğu, özellikle Parmenides ve Platon usçudurlar.

Yeniçağda Descartes usçuluğu temellendirmiştir. Ona göre, doğruluk duyusal algılarda değil, ,us kavramlarında, doğuştan kavramlarda (ideae innatae'de) verilmiştir. Bu gibi kavramlar matematiğin kavramları ile töz, nedensellik gibi düşünce kavramlarıdır. Bunlar doğuştandırlar, başka deyişle usa dayanırlar, doğrulukları duyusal algıda değil, düşüncede temellendirilmektedir. Çünkü "Açık ve seçik olarak kavranan her şey doğrudur.", burada doğru, gerçek oluşu da dile getirir.

Başka usçu filozoflar: Spinoza, Leibniz, Kant, Hegel. Hegel usçuluğun doruğuna ulaşmıştır. Ona göre asıl gerçeğe , hiç deneye başvurmadan, yalnızca düşünmenin sınırları içinde kalınarak varılabilir; "Usa uygun olan gerçektir, gerçek olan da usa uygundur."

2. Tüm gerçekliğin yapısını usa dayanarak kurmaya çalışan öğretiler . yüzyılda modern ilimlerle bağlılık içinde olan fizikötesi eğilimlerin us ülküsü olarak )

3. Yöntem bakımından usçuluk:

a. Matematiğe ve onun yöntemlerine yönelen çalışmalar: Bilgiyi. özellikle fel- sefe bilgisini, az sayıda temel önermelere, ilkelere dayanarak, az sayıda ilkelerden çıkararak usa uygun bir dizge olarak oluşturma çabası. (CSr. Spinoza'nın "Ethica" adli yapıtının alt başlığı "geometrik yönteme göre tanıtlanmış" sözlerini taşır.)

b. Salt düşünmenin içinde kalarak, yalnızca kavramın kendi kendine işlemesiyle bilginin oluşmasını sağla- yan yöntem. (Ör. Hegel'in eytişimsel yöntemi, kaplamı en geniş olan kavramdan kalkarak bütün düşünülenleri birbiri ardından aynı yöntemle geliştirir; eytişim, hem düşünmenin hem de tüm varlığın (gerçeğin) gelişme biçimidir; böylece eytişim Hegel'de evrensel bir yöntem olur.)

c. Bilgi kazanmada ve yaşamı biçimlendirmede tek araç olarak usun tutarlı bir biçimde uygulanması (eğilim olarak örneğin modern pragmacılıkta).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Usdışçılık Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:18 pm

Alm. Irrationalismus, Fr. irrationalisme, İng. irrationalism

Yaşamada ve bilgilerde usdışı öğelere tek yanlı olarak ağırlık veren görüş.

Şu türleri vardır:

1. (Bilgi öğretisinde) Görü, sezgi, sevgi, duygu ve içgüdüleri bilginin kaynağı sayan görüş.

2. (Fizikötesinde) Usdışı bir evren temelinin bulunduğunu kabul eden görüşlere verilen ad.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Ussal Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:19 pm

(Os. Aklî, Mâkul, Müstenidi akıl, Nazari, Zihni, Mantıki, Müstedel,. Nutki; Fr. Rationnel, Al. İng. Rational, ayrıca Al. Verminftig, İt. Razionale) Usa değgin... Usauygun ve usçul da denir. Usa uygun düşeni, usun saçma bulmadığını da dile getirir. Usla elde edilmiş olan anlamında da kullanılır. Bütün anlamlarında usdışı deyiminin karşıtıdır. Sağduyuya aykırı düşmeyen, ussaldır. Dilimizde Türkçe yazımıyla rasyonel deyimi de kullanılıyor.

Türk Dil Kurumunca yayımlanan Ruhbilim Terimleri Sözlüğünde şöyle tanımlanmıştır:

"Coşkuyla değil, us ve düşünme süreçleriyle ilgili olan." Ruhbilim dilinde coşkusal deyiminin karşıtı olduğu gibi, metafizik dilde de sezgisel ve kılgısal deyimlerinin karşıtıdır. Adı geçen Ruhbilim Terimleri Sözlüğünde bütün ruhsal görünümlerin ölümsüz ve nesnel olmayan bir ruhun görünümleri olduğunu savunan felsefe ya da dinsel ruhbilim akımını dile getiren ing. rational psychology deyimi karşılığı olarak ussal ruhbilim, elde bulunan tutamaklar arasından en iyilerini seçerek güvenilir yargılarla sağlam bir yoldan sorunları çözmeyi dile getiren ing. rational problem-solving deyimi karşılığı olarak ussal sorun çözümü, davranışları öncelikle duyumlara ve sezgilere dayanan coşkusal tipin karşıtı olarak daha çok usla davranan tipi dile getiren Dr. Jungun terimi ing. rational type deyimi karşılığı olarak ussal tip deyimleri önerilmiş ve tanımlanmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Uslamlama Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:23 pm

(Os. İstidlâl, Muhâkeme, Fikrü nazar, Kıyâsı aklî, Huccet, Kıyâs, Nazar, İstidlâli tâhlilî, Delil, Fikir; Fr. Raisénnement, Al. Vernunftschluss, İng. Reasoning, İt. Ragionamento) Ussal yargıların mantıksal dizimi... Usavurma da denir.

Çıkarsama ve bunun anlamdaşı olan Çıkarım deyimleriyle de yakın anlamlıdır. Bilinen önermelerden bilinmeyen önermeleri çıkarmayı dilegetirir, eşdeyişle belli bir takım önermelerden mantıksal ilerlemelerle sonuç çıkarmaktır. Örneğin buğdayın besleyici olduğunu ve ekmeğin buğdaydan yapıldığını biliriz, doğru olduklarını bildiğimiz bu önermelerden "ekmek besleyicidir" sonucunu çıkarırız; bu, bir uslamlamadır. Bu yüzden uslamlamaya us yürütme (Akıl yürütme) de denir. Mantık, bu uslamlama bilimidir. Bir önermenin doğru olup olmadığı, mantığın işi değil, o önermenin ilgili olduğu bilimin işidir. Mantık, bir önermenin doğru olup olmadığını bilemez, sadece "A önermesi doğruysa B önermesi de doğru olmalıdır" der, uslamlama da budur. Aristoteles'in tasım öğretisi böylesine bir uslamlamadır. Uslamlama, tümdengelim ve tümevarım yöntemiyle yapılır. Uslamlamak (muhakeme etmek), ussal bir işlemdir. Bu yüzden us, uslamlama yetisi olarak de tanımlanmıştır. Örneğin Fransız düşünürü Descartes (1596-1650), felsefesini, uslamlamayla kurmuştur.

Descartes'a göre bir düşünceyi meydana getiren daha önceki bir düşüncedir. Öyleyse düşünce zincirinin arasına yanlış bir düşünce karıştırmaksızın sırayı titizlikle kovalayarak gerçeğe varılabilir. Uslamlamanın büyük değeri yeni bilgiler vermesi, bilgilenme sürecinin kuram ve varsayım gibi yüksek bilimlerini oluşturmasıdır. Tümdengelen uslamlamalarda çıkarılan sonuç kesindir, tümevaran uslamlamalarda olasılı ya da yanlış olabilir. Alman idealisti Hegel, uslamlama'yı Al. Schluss deyimiyle dile getirmiştir, bu, aynı zamanda tasımı anlamına da gelir. Nitekim Hegel'in Mantık'ını Fransızcaya çeviren Georges Noel (Paris 1897), Hegel'in bu deyiminin karşılığı olarak, uslamlama ya da tasım (Fr. Raisonnement ou syllogisme) deyimini kullanmıştır. Hegel, uslamlamayı küçümser ve "keyfe göre konulan önermelerden keyfe göre sonuçlar çıkarma" olarak tanımlar, bunun yerine diyalektik yöntem'i koyar. Hegel'e göre sonuç çıkarma, keyfe göre ve rastlantısal değil, kesin ve zorunlu olmalıdır ki bunu da ancak diyalektik yöntem sağlar. Hegel nasıl uslamlamayı diyalektik yönteme oturtmuşsa, Descartes ve onun izleyicisi Spinoza da geometrik yönteme oturtmuşlardı. Descartes ve Spinoza'ya göre de felsefe, rastgele uslamlamalarla değil, geometrik yöntem'le kesin ve zorunlu sonuçlar çıkarmalıdır. Ne var ki uslamlama, bilimsel kullanımında, hiç de keyfe göre ve rastlantısal sonuçlar vermez. İnsanlar ölümlüyse ve Sokrates de bir insansa, Sokrates'in de ölümlü olacağı kesin ve zorunludur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Uyum Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:23 pm

Çokluğun ve karşıtlığın düzenli bir birlik oluşturması. Uyum, sanat felsefesinin de temel bir kavramıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Uzay Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:24 pm

Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk; bütün var olanları içinde bulunduran şey.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: "T" ÖN HARFLİ FELSEFE TERİMLERİ   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:25 pm

Tarihsel Okul Nedir?

Alm. Historische Schule, Fr. ecole historique, İng. historical school, es. t. tarihi mektep.

1. (Dar anlamda) 19. yüzyılın başlarında kurulan (Savignhy, Eichhorn vb.) tarihsel hukuk okulu. Aydınlanmanın usçu hukuk anlayışına karşı, hukuku tarihsel gelişmenin bir sonucu ve ulus tininin organik bir biçimde gelişmiş ürünü olarak görür.

2. (Geniş anlamda) Hamann, Herder, Möser, Lessing'le başlayan ve Grimm Kardeşler ile Ranke'nin çalışmalarında doruk noktasını bulan bilimsel gelişme; bu gelişmeyle Alman tarih bilimleri, yalnızca tek tek bilimler olarak klasik biçimlerine ulaşmakla kalmayıp, aynı zamanda yeni bir tarih bilinci ve dünya görüşü yaratmışlardır. Bu okulun yöntem ve anlayışı özellikle Hegel'in tarih felsefesi ile çatışır. Bu okula göre, tarihte oluşmuş olanın başlı başına bir değeri vardır. Tarihin oluşturduğu devlet, hukuk, sanat gibi biçimler, bir ulusun ya da bir çağın özel ruhunun (tininin) yaratmaları olarak anlaşılmalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Tarihselcilik Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:25 pm

Alm. Historismus, Fr. historisme.

19. yüzyılın ortalarında, özellikle Almanya da tarih bilimlerinin bağımsız gelişme sürecinde ortaya çıkan düşünce akımı. Olayların açıklanmasında tarihe öncelik veren eğilim; tarihsel düşünme eğilimi.

Bu bağlamda:

1. Bütün olayları, başarıları ve değerleri, içinde doğdukları tarihsel durumlardan ve tarihsel koşullardan kalkarak anlamaya çalışan, giderek bu olayların nesnel içeriklerinin ve bugünkü anlamlarının açıklanmasını da ancak bu geçmişe bakış içinde elde edeceğine inanan düşünce biçimi.

2. İnsan varoluşunun özünü onun tarihselliğinde gören, tarihselliği insan yaşamının canlı temeli diye anlayan, böylece de dünyayı tarih olarak kavrayan felsefi düşünme doğrultusu.
Özellikle Dilthey, York v. Wartenburg ve varoluşçu felsefede karşımıza çıkar; -.tarihsel okul'da doruğuna erişir.

3. Tarihi yalnızca kendisi için inceleme; tarih eğitimine aşırı önem vererek gelişigüzel geçmiş değerleri yeniden canlandırma uğruna bugünü feda etme. Tarih kültürü ve bilginliğinin, yaşama ve eylemeyi felce uğratacak biçimde aşırılığı.

4. Tarihin ilkece olduğundan değerli görülmesi; tarih gerçeklerinin değişmez yetkeler olarak saltıklaştırılması.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Tasavvuf Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:26 pm

İnsanın duygu ve sezgi yoluyla Tanrı'ya erişmesini ve onunla bütünleşmesini mümkün gören öğreti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Teizm Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:26 pm

Evreni yaratan ve yöneten, vahiy yoluyla insanlara buyruklar veren bir tanrının varlığına inanır.

Teizm deyimi usu ve iradesi olan kişisel bir tanrının varlığını ileri sürmekle vahyi inkar ederek herkesin kendi aklına tabi olmasını ileri süren teizmin, Tanrı ile alemi bir sayan panteizmin, Tanrı'yı ve dini inkar eden ateizmin, çoktanrıcılığı kabul eden politeizmin karşısındadır.

Bağnaz dinsel bir felsefe öğretisidir, bilimi yadsır. Tanrıya insansal duygular yükleyen biçimine kişisel teizmin, tanrıyı tüm nesneleri nedeni sayan biçimine ussal teizm denir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Tekçilik Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:27 pm

Gerçekliğin temeli olarak yalnızca tek bir ilkeyi kabul eden öğreti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Tekbencilik Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:27 pm

Alm. Solipsismus, Fr. solipsisme, İng. solipsism, Lat. solus = yalnız, tek; ipse = ben, es. t. eneiye

1. "Yalnız ben varım, benden başka her şey yalnızca benim tasarımımdır." diyen; öznel ben'i..bilinç içerikleriyle birlikte tek gerçek, tek var olan olarak kabul eden felsefe görüşü (kuramsal bencillik).

2. Felsefede yöntem açısından çıkış noktası olarak ben'i alan görüş (yöntemse) tekbencilik. Descartes, Driesch).

3. Ahlak açısından yalnızca kendinin yaşama savını tanıyan, kendi ben'ini yaşamın ve gerçekliğin özeği yapan görüş (ahlaksal bencillik. Stirner).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Temellendirme Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:28 pm

İleri sürülen bir iddia için temel, dayanak, gerekçe verme. Tomasçılık.

Alm. Thomismus, Fr. thomisme, İng. Thomism

Aquinolu Thomas ve ona bağlı olanların:

a. Aristoteles felsefesi ile Hıristiyan dünya görüşünü uyum içinde birleştirmeye çalışan;

b. İnsan istenci ile Tanrının önceden belirlenmesini doğal-doğalüstü bir varlık düzeni içinde birleştiren;

c. Usun üstünlüğünü, istenç ve istenç özgürlüğü üzerindeki egemenliğini öne süren öğretileri.
Tomasçılık Katolik kilisesinin temel felsefesi olmuştur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Toplum Felsefesi Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:28 pm

Toplumun ve sosyal olayların özü ve anlamı üzerinde felsefe araştırmaları. Toplumun özü ve nasıl olması gerektiği üzerindeki felsefe öğretileri.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Töz Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:29 pm

Cevher

Değişen durumlara karşı kalıcı olan; kendi kendisiyle, kendi kendisinde var olan. Var oluşu için başka bir şeye ihtiyacı olmayan.

John Locke: "Niteliklerin yalnız başlarına var olmakta devam etmelerini kavrayamıyoruz. Zorunlu olarak bunlara destek olan başka bir şeyin var olması gerektiğini düşünüyoruz. Destek olan bu şeyin de birçok nesnelerde bulunduğunu varsayıyoruz, işte bu ortak desteğe Töz adını veriyoruz..." demiştir.

Descartes de şöyle demektedir: "Tözü düşündüğüm zaman, var olmak için kendinden başka hiçbir şeyin varlığına muhtaç olmayan bir şeyi düşünüyorum. Açık söylemek gerekirse böyle olan yalnız Tanrı'dır."

Hollandalı Yahudi düşünürü Spinoza da şöyle diyor: "Töz sözcüğünden, kendiliğinden ve kendisi için var olanı anlıyorum. Bu kavramın meydana gelmesi için başka bir kavrama ihtiyaç yoktur..."

İslam düşünürlerine göre töz, ya kendi özünden dolayı ya da kendi başına vardır. Kendi özünden dolayı varolan, varolması için hiçbir şey gerekmeyen cevher Tanrı'dır. Kendi başına var olan ise varolmak için başka bir şeyde bir başına var olan ise varolmak için başka bir şeyde bulunmayan, başka bir şeye dayanmayan bağımsız olan tözdür. Bu anlamda Tanrı dışındaki nesnelerde tözdür. Bu düşünürlere göre soyut tözler başlangıçsız, maddi tözler ise yaratılmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Tümevarım Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:29 pm

Tekil ve tikelden tümeli, özelden geneli çıkaran uslamlama yöntemi... Francis Bacon, bilimsel araştırma yönteminin felsefesel içeriğini saptayarak tümevarımı şöyle tanımlamıştır: “bilmek için sınamak, gözlemlemek, olayları çözümlemek ve sonra ayrı olaylardan genellemeler yapmak ve sonuçlar çıkarma yöntemi” . tümevarım yöntemi , bilimsel önemini 17. ve 18. yüzyıllarda kazanmış ve Francis Bacon, Galile , Newton ve John Stuart Mill’in katkılarıyla bir hayli gelişmiştir. Bugün iki türlü tümevarım ayırt edilmektedir: Bir sınıfa giren bütün öğelerin incelenmesi sonucu olan tam tümevarım, bütün öğelerin incelenemeyeceği durumlarda zorunlu olarak başvurulan ve çok sayıda öğenin incelenmesiyle yetinen eksik tümevarım. Eksik tümevarımlarda varılan sonuç belkili bir sonuçtur. Örneğin birçok kedinin kuyruklu olduğuna bakarak bütün kedilerin kuyruklu olduğu yolunda tümevarımsal bir sonuç çıkarırız, ne var ki Man adalarında yaşayan kediler kuyruksuzdur. Bu yüzden “bütün kediler kuyrukludur” dememiz daha doğru olurdu.

Deneysel bilimler, olaylardan yasalara götüren bir yöntem olan tümevarım yöntemini kullanırlar, tümdengelimi kullanırlar . örneğin bir buz parçasının ateş üstünde eridiğini birçok kez görsek “ateş buzu eritir” tümevarımını uslamlarız. Bilim, şöyle bir tasımlama yaparak bunu yasalaştırır: birinci öncüle nedensellik ilkesini koyar ve “ aynı nedenler aynı koşullarda aynı sonuçlar verir” der. İkinci öncüle deneylerimizin sonuçlarını yerleştirir ve “ateş buzu eritir” der. Sonra bu sonucu tümelleyip bilimsel bir yasa haline getirir ve “ısı her zaman buzu suya dönüştürür” der. Bu yasayı bilimsel olarak ortaya koyan , görüldüğü gibi, nedensellik ilkesidir, sadece gözlemlerimiz ve deneylerimiz değildir

Diyalektik materyalizm, tümevarımla tümdengelimi, bilgi sürecinin, birbirlerini belirleyen ve kopmaz bir bağımlılık içinde bulunan yanları olarak görür; ayrı ayrı yeterli bulmaz ve bunlardan birinin saltıklaştırılmasına karşıdır. Tümevarımla tümdengelimin bağımlılığı, kuramla kılgının bağımlılığı gibidir. Deneysel verilerden kuramsal sonuçlar çıkarılırken (tümevarım) o kuramsal sonuçları deneyleyerek (tümdengelim) doğrulamak gerekir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Tümdengelim Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:29 pm

Tümelden tikeli ve genelden özeli çıkaran uslamlama yöntemi... Tümdengelim, doğru olan ya da doğru olduğu sanılan önermelerden zorunlu olarak çıkan yeni önermeler türetir. Öncüller doğruysa sonuç da mantıksal bir zorunlulukla doğrudur. “Örneğin: insan ölümlüdür, Ahmet insandır öyleyse Ahmet de ölümlüdür” tasımı, tümden gelen bir tasımdır. Bütün insanların ölümlü oldukları doğruysa Ahmet de bir insan olduğuna göre Ahmet’in de ölümlü olması zorunludur, başka türlü olamaz.

Deneysel bilimin, tümevarımcı bilgi yönteminin kurucusu Francis Bacon deneye başvurmadığı, salt düşünsel bir uslamlama olduğu için tümdengelimi yadsımıştır. Buna karşıt Hegel, tersine, ancak tümdengelenin gerçek olduğunu, bireyselden yola çıkılarak tüme varılamayacağını savunmuştur. Ona göre idealizm için tek geçerli yöntem, tümdengelim yöntemidir.

Tümdengelim ve tümevarım yöntemleri, tümelle tikel (genelle özel) arasında sıkı bir ilişki gören ve bu ilişkiyi en doğru şekilde ortaya koymanın yollarını araştıran Aristoteles’in buluşudur. Genelden özele inen tümdengelim yöntemiyle özelden genele çıkan tümevarım yöntemi 17. yüzyıldan itibaren bir hayli gelişmiştir. Özellikle bu iki yöntem arasındaki bağlılık, ikisinin birlikte kullanılması diyalektik mantıkta gerçekleşmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: "S" ÖN HARFLİ FELSEFE TERİMLERİ   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:31 pm

Sanat Felsefesi Nedir?

Sanatın, sanat yaratmalarının ve sanat beğenilerinin özü ve anlamını konu olarak alan felsefe dalı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Sensualizm Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:31 pm

Bilginin duyumdan geldiğini savunan öğreti...

Bu öğreti, zihnin bir tabula rasa (boş bir kağıt) olarak görülmesinin sonucudur. Duyumculuk bilgilerimizin usun uranı olduğunu savunan usçuluk ve doğuşumuzdan beri bizimle beraber bulunduğunu savunan doğuştancılık öğretilerine karşıt bir öğretidir. Bilginin deneyden geldiğini, savunan ampirizm, duyumcu bir temel üzerinden yükselmiştir.

Duyumculuk, antikçağ Yunan düşüncesinin bilgicilik akımıyla başlar. Protagaras'a göre bilgimizin tek kaynağı duyumdur. Duyumlarımızın dışında başka hiçbir bilgi edinilemez. Bunun içindir ki ilk neden’i araştırmak boşunadır.

"İnsan her şeyin ölçüsüdür." Atomav Demokritos, Epikuros gibi düşünürler de bu kanıdadırlar. Duyumculuk temelde özdekçi bir öğretidir ve nesnel bir gerçekliğe dayanır. Çünkü, duyumlar, dış dünyanın nesnel gerçekliğin imgeleridir. Bilgi kuramının ilk ve sağlam kanıtı, bilgilerimizin biricik kaynağının duyumlar olduğudur. İkincisi; duyum insana nesnel gerçeği bildirir. Üçüncüsü; sağlam ve kuşkulanamaz kanıt da, pek açık olarak şöyle dile gelir; Nesnel gerçek özdeksel yapıdadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Sentez Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:32 pm

Çeşitli öğeleri bir araya getirme, bir bütün içinde birleştirme. Bu birleşmenin sonucu. Karşıtı çözümleme'dir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
burock45
Süper Fix Üye
Süper Fix Üye
burock45


Mesaj Sayısı : 185
FixPoint : 8
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : Manisa

Felsefe Sözlüğü Empty
MesajKonu: Septisizm Nedir?   Felsefe Sözlüğü EmptyPaz Haz. 14, 2009 2:34 pm

Her tür bilgi savını şüpheyle karşılayan ve bunların temellerini etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen tutum. Şüphecilik felsefe tarihi boyunca yerleşik kanılar ve inançları sarsmış felsefe, bilim ve özellikle dinde birçok anlayışın değişmesine ortam hazırlamıştır.

Antikçağda Thales'ten beri ortaya atılan felsefesel açıklamalarının çokluğu doğal olarak eleştiriyi ve şüpheyi gerektirmiştir. Antikçağ Yunan, bilgiciliğinin kurucusu Protagoras tarihsel süreçte ilk şüphelenen düşünürdür.

Protagoras: "Her şeyin ölçüsü insandır. Her şey bana nasıl görünürse benim için öyledir. Üşüyen için rüzgar soğuk, üşümeyen için soğuk değildir. Her şey için birbirine tümüyle karşıt iki söz söylenebilir." der.

Demek ki herkes için gerekli kesin ve mutlak bir bilgi edinmek sonsuzdur. Protagoras'ın şüpheciliği göreli şüpheciliktir. Şüphecilik Elis'li Pyrrhon'la birlikte okullaşır. Bilgi sorununu sistematik olarak ilk inceleyen şüpheci Pyrrhon'dur.

Descartes'de bir şüphecidir. Onun şüpheciliğine yöntemli şüphe denir. Descartes, şüpheciliği kesin bilgiyi buluncaya kadar tüm bilgileri gözden geçirme anlamında bir yöntem olarak kullanmıştır. Pyrrhon, Platon ve Aristoteles okulları arasında bir karşıtlığı sezmiştir ve bu karşıtlığı daha sonra Stoa ve Epikuras okullarında derinleşmesini izlemiştir. Bu gözlemleri Pyrrhon'a felsefe öğretilerine karşı güvensizliği ve bundan ötürü de şüpheyi aşılamıştır. Pyrrhon'un şüpheciliği bu temel maddede açıklanabilir.

1) Nesnelerin gerçek yasası kavranılmaz.
2) Öyleyse nesneler karşı tutumuz yargıdan kaçınma olmalıdır
3) Ancak bu tutumlardır ki ruhsal dinginlik'e ulaşabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Felsefe Sözlüğü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-
» Felsefe Dersleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forum Fix :: Bilgi Bankası :: Lise Bilgileri :: Felsefe Sosyoloji Psikoloji-
Buraya geçin: